11. YARGI PAKETİ
(Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi)
Kamuoyunda “11. Yargı Paketi” olarak anılan Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, 27.11.2025 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunulmuştur.
Bu bülten, Kanun Teklifi kapsamında; özellikle ceza hukuku, ceza muhakemesi ve elektronik haberleşme alanında yapılması teklif edilen başlıca düzenlemelerin özetlenmesi amacıyla hazırlanmıştır. Belirtmek isteriz ki, teklif henüz yasalaşmamış olup, komisyon ve Genel Kurul aşamalarında değişiklik yapılabileceğini unutmamak gerekir.
1. 5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU’NDA ÖNGÖRÜLEN ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER
1. Kısmi akıl hastalığı bulunan failler
Teklif kapsamında yer verilen değişiklikler çerçevesinde, TCK’nın “Akıl hastalığı” hususa dair hükümleri yeniden düzenlenmektedir:
Bu kapsamda, cezai sorumluluğu tam olarak kalkmayan kısmi akıl hastaları hakkında;
- Hem verilen cezanın infazının,
- Hem de akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin birlikte uygulanması amaçlanmaktadır.
Bu kişiler hakkında ayrıca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmolunacağı açıkça düzenlenmektedir. Akıl hastalarının tedavi ve koruma amacıyla sağlık kurumunda geçirecekleri asgari süreler ise:
- Ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis gerektiren suçlarda en az 1 yıl,
- Üst sınırı 10 yıldan fazla hapis cezası gerektiren suçlarda en az 6 ay olacaktır.
2. Hakaret suçu: ön ödeme ve uzlaştırma
Teklif ile TCK kapsamında değişiklik önerilen bir diğer husus da hakaret suçlarına ilişkindir. Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda hakaret suçu bakımından önemli değişiklikler öngörülmektedir.
Öngörülen değişiklikler ışığında, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenen hakaret suçları “ön ödeme” düzenlemeleri kapsamına alınmaktadır. Bu değişiklik, sosyal medya üzerinden işlenen hakaretlerini kapsamaktadır.
Bununla beraber, kamu görevlisinin yürüttüğü görevinden dolayı kendisine karşı işlenen hakaret suçu ise ön ödeme kapsamı dışında tutulması planlanmakta; bu gibi hâllerde genel hükümler çerçevesinde kamu davası açılması imkanı devam etmektedir.
Hakaret suçuna ilişkin bir diğer düzenleme önerisi de Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında yapılmıştır. Bu çerçevede, şikâyete bağlı hakaret suçu uzlaştırma kapsamından çıkarılmaktadır.
3. Taksirle yaralama suçunda ceza artışı
Kanun teklifi ile, taksirle yaralama suçuna ilişkin hapis cezalarına ilişkin olarak öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının artırılması hedeflenmektedir. Bu çerçevede;
- Basit taksirle yaralama suçu için, halihazırda uygulanmakta olan 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasının, 4 aydan 2 yıla kadar hapis cezası şeklinde artırılması,
- Birden fazla kişinin yaralanmasına neden olan taksirli yaralamalarda ise 6 aydan 3 yıla kadar olan mevcut ceza sınırlarının 9 aydan 5 yıla kadar hapis cezası şeklinde yükseltilmesi kurgulanmaktadır.
4. Güveni kötüye kullanma suçunda motorlu taşıtlar
Yasa tasarısı ile “güveni kötüye kullanma” suçunun konusunun motorlu taşıt olması halinin suçun nitelikli hâli olarak düzenlenmesi öngörülmektedir. Bu kapsamda, suçun konusunun motorlu kara, deniz veya hava taşıtı olması hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılacaktır. Bu düzenleme, uygulamada özellikle kiralık araçlar üzerinden gerçekleştirilen suistimallerle mücadele bakımından önem taşımaktadır.
5. Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
Belirtilen değişiklikler ile paralel şekilde “Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” suçuna ilişkin cezalar da artırılmakta ve kapsamı genişletilmektedir. Bu kapsamda, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde (i) yangın çıkaran, (ii) bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olan veya (iii) silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullanan kişiye verilecek hapis cezalarının alt sınırı 6 aydan 1 yıla, üst sınırı ise 3 yıldan 5 yıla çıkarılmaktadır.
Bununla beraber, söz konusu suçun kamuoyunda “kurusıkı” olarak bilinen ses ve gaz fişeği atabilen silahlarla işlenmesi hâlinde 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Suçun kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde (düğün, maç, toplu etkinlik gibi) işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır. Ayrıca, bu nitelikli hâlin seri muhakeme usulü kapsamı dışında tutulacağı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda açıkça düzenlenmektedir.
6. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve çocukların araç olarak kullanılması
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunda, hem temel ceza miktarlarının artırılması hem de çocukların araç olarak kullanılması hâlinin ağırlaştırıcı neden olarak düzenlenmesi öngörülmektedir. Buna göre, örgüt kuran veya yönetenler hakkında hükmedilecek hapis cezasının alt sınırı 4 yıldan 5 yıla, üst sınırı ise 8 yıldan 10 yıla çıkarılmakta; örgüt üyeleri bakımından ise hapis cezasının üst sınırı 4 yıldan 5 yıla yükseltilmektedir. Örgütün silahlı olması hâlinde uygulanacak artırım oranı, mevcut düzenlemedeki “dörtte birinden yarısına kadar” ibaresi yerine “yarısı oranında” olarak netleştirilmektedir. Ayrıca, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda çocukların araç olarak kullanılması hâlinde, örgüt yöneticileri hakkında verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılacaktır.
7. Ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi, kaçırılması veya alıkonulması
Ulaşım araçlarına ilişkin suçun kapsamı önemli ölçüde genişletilmektedir. Mevcut düzenlemede yalnızca “ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması” suç olarak düzenlenmişken, teklifle “ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi” de açıkça suç kapsamına alınmaktadır. Buna göre kara ulaşım araçları bakımından, aracın hareket etmesini hukuka aykırı bir davranışla engelleyen veya hareket hâlindeki aracı durduran kişi hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar, aracı gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi hakkında ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Suçun konusunun deniz veya demiryolu ulaşım aracı olması hâlinde 3 yıldan 7 yıla, hava ulaşım aracı bakımından ise hareketin engellenmesi hâlinde 5 yıldan 10 yıla, aracın başka yere götürülmesi hâlinde 7 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası söz konusu olacaktır. Ayrıca, bu suç işlenirken başka bir suç da işlenirse, bu diğer suçtan dolayı da ayrıca cezaya hükmolunacaktır.
2. 5271 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU’NDA ÖNGÖRÜLEN DEĞİŞİKLİKLER
1. Bilişim suçlarıyla elde edilen menfaatin bulunduğu hesaplara ilişkin düzenleme
Ceza Muhakemesi Kanunu’na, bilişim yoluyla işlenen malvarlığı suçları bakımından yeni bir düzenleme eklenmektedir. Buna göre:
- TCK’da yer alan nitelikli hırsızlık, nitelikli dolandırıcılık ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarının işlendiğine dair makul şüphe bulunması hâlinde;
- Banka, ödeme hizmeti sağlayıcısı veya kripto varlık hizmet sağlayıcısı nezdinde ya da bunlar aracılığıyla işlenen suçta kullanılan her türlü hesabın, en fazla 48 saate kadar askıya alınmasına ilgili kurum tarafından karar verilebilecektir.
- Askıya alma işlemi ve hesap hareketleri derhâl Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirilecek; hesap sahibi, işlemin kaldırılması için savcılığa başvurabilecektir. Cumhuriyet savcısı, başvuru hakkında 24 saat içinde karar verecektir.
- Suça konu menfaatin başka bir mali kuruma transfer edilmesi hâlinde, bu durum gecikmeksizin ilgili mali kuruma bildirilecek ve oradaki hesap da aynı usulle askıya alınabilecektir.
- Askıya alınan hesapta bulunan menfaate, hâkim kararıyla veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle el konulabilecektir. Hâkim, 24 saat içinde onaya sunulan el koyma işlemi hakkında 48 saat içinde karar vermezse, el koyma tedbiri kendiliğinden kalkacaktır.
2. Hakaret suçu, ön ödeme ve uzlaştırma
Yukarıda 1.2’de özetlenen hakaret suçuna ilişkin değişikliklerin Ceza Muhakemesi Kanunu boyutu kısaca şu şekilde ortaya konulabilir:
Şikâyete bağlı hakaret suçu, Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda uzlaştırma kapsamından çıkarılmaktadır. Hakaretin ön ödeme kapsamına alınması ile uzlaştırma kurumu arasında doğabilecek çakışmalarda ise, aynı mağdura karşı hem ön ödeme kapsamındaki bir suç hem de uzlaştırma kapsamındaki bir suç birlikte işlenmişse, uzlaştırma kapsamındaki suç bakımından uzlaşma hükümleri uygulanacaktır.
Ayrıca, uzlaşmanın sağlandığı hakaret dosyaları, yalnızca bu yeni düzenleme sebebiyle sonradan ön ödeme kapsamına alınıp kapatılamayacak; bu dosyalar mevcut uzlaşma hükümleri çerçevesinde sonuçlandırılmaya devam edecektir.
3. Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve seri muhakeme usulü
TCK’da nitelikli hâl olarak düzenlenen ve kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde işlenen “genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” suçu, seri muhakeme usulü kapsamı dışında bırakılmaktadır.
3. 5809 SAYILI ELEKTRONİK HABERLEŞME KANUNU’NDA ÖNGÖRÜLEN DEĞİŞİKLİKLER
Teklif kapsamında mobil hatların suçta kullanılması ve abonelik kayıtlarının güncellenmesi konusunda önemli düzenlemeler yer almaktadır.
1. Suçta kullanılan mobil hatların bağlantısının kesilmesi
TCK’da yer alan nitelikli hırsızlık, dolandırıcılık ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarında kullanıldığı tespit edilen mobil haberleşme hattının bağlantısı, yürütülen soruşturma kapsamında hâkim kararıyla, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ise Cumhuriyet savcısının yazılı emri üzerine işletmeci tarafından kesilecektir. Hâkim kararı olmaksızın verilen savcı emri, 24 saat içinde hâkimin onayına sunulacak; hâkim, hattın bağlantısının kesilmesinden itibaren 48 saat içinde karar vermezse, tedbir kendiliğinden kalkacaktır.
Bu karar veya emre rağmen hattın haberleşmesini kesmeyen işletmeci hakkında 50.000 TL’den 300.000 TL’ye kadar idari para cezası uygulanabilecektir.
2. Abonelik kayıtlarının güncellenmesi ve yabancı uyruklu aboneler
Elektronik Haberleşme Kanunu’na “Abonelik kayıtlarının güncellenmesi” başlıklı yeni bir hüküm eklenmekte ve özellikle yabancı uyruklu gerçek kişilerin mobil hat abonelik kayıtlarının güncellenmesi zorunlu hâle getirilmektedir. Hükmün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde yabancı uyruklu abonelerin kayıtlarını güncellemek üzere işletmeciye başvurması gerekecek, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bu süreyi bir 6 ay daha uzatabilecektir. Belirlenen süre içinde başvurmayan veya kimliği teyit edilemeyen yabancı uyruklu abonelere ait mobil hatların bağlantısı ise, verilen sürenin bitiminden itibaren bir ay içinde kesilecektir.
Ayrıca, adına BTK’nın belirleyeceği sayının üzerinde hat bulunan kişiler bakımından da benzer şekilde, fazla hatları kapatma veya devretme yükümlülüğü öngörülmektedir. Bu yükümlülükleri yerine getirmeyenler ile bu kapsamda gerekli işlemleri yapmayan işletmecilere hat başına idari para cezası uygulanabilecektir.
4. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Özetlemek gerekirse; 11. Yargı Paketi, TBMM’ye sunulan hâliyle özellikle ceza hukuku, ceza muhakemesi ve elektronik haberleşme alanlarında yoğunlaşan kapsamlı bir değişiklik paketidir. Ceza hukuku alanında kısmi akıl hastalığı olan failler, taksirle yaralama, güveni kötüye kullanma, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve örgüt suçları ile ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi/kaçırılması, ayrıca hakaret suçu ve ön ödeme–uzlaştırma dengesine ilişkin hükümler öne çıkmaktadır. Ceza muhakemesi alanında bilişim suçlarıyla elde edilen menfaatin bulunduğu hesapların askıya alınması ve bu menfaatlere el konulması, seri muhakeme ve uzlaştırma kurumlarının kapsamı ile bölge adliye mahkemelerinin bozma yetkisinde yapılan değişiklikler dikkat çekmektedir. Elektronik haberleşme alanında ise suçta kullanılan mobil hatların bağlantısının kesilmesine ilişkin usuller ile abonelik kayıtlarının güncellenmesi, özellikle yabancı uyruklu abonelere yönelik yükümlülükler ve hat sayısına ilişkin sınırlamalar düzenlenmektedir.
Teklifin henüz yasalaşmadığı, TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeler sonucunda maddelerde değişiklik yapılabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Ofisimiz, teklifin yasalaşma sürecini yakından takip etmekte olup, kanunun Resmî Gazete’de yayımlanmasının ardından güncel mevzuat çerçevesinde detaylı analiz ve uygulama notları paylaşacaktır.